TC BERLİN BÜYÜKELÇİLİĞİ

BRLN (1)
BRLN (2)
BRLN (3)
BRLN (4)
BRLN (5)
BRLN (6)
BRLN (7)
BRLN (8)
BRLN (9)
BRLN (10)
BRLN (11)
BRLN (12)
BRLN (13)
BRLN (14)
BRLN (15)
BRLN (16)
BRLN (17)
BRLN (18)
BRLN (19)
BRLN (20)
previous arrow
next arrow
Exit full screenEnter Full screen
 

 

TC BERLİN BÜYÜKELÇİLİĞİ

Berlin, Almanya
2007 | Ofis, Yarışma

 

Yerden Göğe  –  Vom Boden bis zum Himmel

Çevre

Günümüzde Avrupa’nın başkentlerinden biri olan Berlin’in Tiergarten caddesi birçok ülkenin kancilarya binasını ağırlamakta. Şehrin bu kısmındaki binalar temsil ettikleri ülkelerle anlamlı birbirinden çok farklı yapı karakterleri sergilemekteler. Bu anlamda Türkiye Cumhuriyeti Kancilarya Binası hem şehirle oluşturacağı bütünlük, hemde taşıyacağı sembolik değerler yönünden güçlü bir ifadeye sahip olmalı idi.

Zemin

Türkiye Cumhuriyetine ait arsa, geçmişte Almanya ve Berlin şehri ile ortak kaderi paylastı. Söz konusu zeminde var olan ve yıkılan kancilarya binasının ayakta kalan duvarları ve çevre bitki örtüsü, bugün bir bütün oluşturmakta. Zamanın doğal olarak oluşturdugu bu zemin bütünlüğünü, Türkiye ve Almanya arasındaki uzun zamana yayılmış köklü, kültürel ve siyasi ilişkilerin en dolaysız ifadelendirilmesi olarak tanımlayabiliriz. Bu nedenle önerilen yapıyı “zeminden” yola çıkarak bu arkeolojik duvarların etrafında kurguladık.

Katmanlar

Önerilen projedeki elçilik binası, Truva şehri gibi katmanlardan oluşur. “Geçmişimize bakışımızı bugünün soruları belirler.” Projemizde geçmiş, bugün ve geleceğe dair sorduğumuz sorular üç katman halinde üst üste gelerek Türkiye Cumhuriyeti Kancilarya Kompleksini oluşturdular.

Katman 1: Zemin; bugünkü zemine mümkun olan en az müdehaleyi yapmak istedik. Giriş katını varolan peyzaj ile bütünlük içerisinde tasarladık. Doğal zemin ve yapay zemin birbirinin içine geçerek ilk katmanımızı oluşturdu. Bu kısımda etkinlik salonu, sergi salonu gibi genel kullanıma yönelik mekanlar bulunmakta.

Katman 2: Taşıyıcılar; Büyükelçiliğin temel işlevlerinin gerçekleştirildiği bu katman dikdörtgen prizmalardan meydana geliyor. Zemin katmanının birbirine bağladığı üç adet dikdörtgen prizma ana fonksiyonları içinde barıdırıyor; müsteşarlıklar, askeri müsteşarlık ve misafir kanadı.

Güvenlikli bir cephe sisteminin kullanıldığı bu hacimlerin dış yüzeyi geleneksel kafes sisteminin modern yorumu bir metal örgü ile çevreli.

Katman 3: Platform; Son katmanı oluşturan Büyükelçilik katı, şehirle en üst seviyede ilişki kuran özerk bir yapı. Türkiye’nin vizyoner ve dinamik yönünü sembolize eden bu hacim farklı açılardan Almanya Meclisi (reichstag), Bakanlık Binaları (bundeskanzlerarnt) ve GroBerstern ile görsel bağlantılar kuruyor.

Gezinti

Büyükelçilik yapısı, ziyaretçilere ve çalışanlara önerdiği görsel, fiziksel ve fonksiyonel bağlantılarla, birçok sembolik ve metaforik anlamı içinde barındırıyor… Hildebrand sokağı tarafından giren tüm ziyaretçiler ve çalışanlar +0.00 kotundan yapıya giriş yapıyorlar. Zemin katmanında bir yarığı andıran giriş holü geriye doğru uzayarak merdivenler aracılığı ile -2.50 kotundaki genel etkinlik salonunun fuayesine ve yıkılmış kancilarya binasının ayakta kalan duvarlarının bulundugu iç avluya ulaşıyor. Arkeolojik duvarların arasından geçerek  merdiven ile bitki örtüsünün sık olduğu zemin kotuna (-0.50) ulaşmak mümkün.

Tiergarten caddesi tarafından giriş yapacak protokol araçları ise, çınar ağacının yanından geçtikten sonra yapay zemini izleyerek +2.00 kotundaki girişe ulaşıyorlar. Bu noktada araçtan indiklerinde arkeolojik duvarları görmeleri mümkün. Zemin katmanı ile platform arasındaki boşlukta duran asansörle büyükelçi makamına ulaşan konuklar, resepsiyon salonundan ve büyükelçi çalışma odasından Almanya Bakanlık Binalarını ve Reichstag’ı seyredebilir, aynı zamanda yine bu bölümdeki iç boşluktan arkeolojik duvarları kuşbakışı inceleyebilirler.

Türkiye Cumhuriyeti Kancilarya Yapısı, fonksiyonel olmasının yanında yüklendiği siyasal ve kültürel metaforlar, geçmiş, bugün ve gelecek vizyonu arasında kurduğu sembolik ilişkilerle güçlü bir “diplomatik araca” dönüşüyor.