ALAÇATI SP EVİ

SP_EVI_1
SP_EVI_2
SP_EVI_3
on_cephe2
SP_EVI_4
SP_EVI_5
SP_EVI_6
SP_EVI_7
SP_EVI_8
SP_EVI_9
SP_EVI_10
SP_EVI_11
SP_EVI_12
SP_EVI_13
SP_EVI_14
SP_EVI_15
SP_EVI_16
SP_EVI_17
SP_EVI_18
SP_EVI_19
SP_EVI_20
SP_EVI_21
SP_EVI_22
SP_EVI_23
SP_EVI_24
SP_EVI_25
SP_EVI_26
SP_EVI_27
SP_EVI_28
SP_EVI_29
SP_EVI_30
SP_EVI_31
SP_EVI_32
SP_EVI_33
SP_EVI_34
SP_EVI_35
SP_EVI_36
SP_EVI_37
SP_EVI_38
SP_EVI_39
30_sm
previous arrow
next arrow
Exit full screenEnter Full screen
 

 

ALAÇATI SP EVİ

Alaçatı, İzmir
2006 | Ev, Renovasyon

 

Bugün, Hükümet Caddesi 36no’da yeralan yapı, iki normal kat ve bir avludan oluşmuştur. Yapı üç cephesi sokaklarla sınırlanan köşe parselde yeralmaktadır. Bugünün algısı ile, bu köşe yapının ana avlu girişi, işlek bir aks üzerinde yeralmaktadır. Zemin katta yeralan ve iki adet girişi bulunan ticari mekanlar ise çıkmaz kısa bir sokak üzerinde bulunmaktadir. Ayrıca, yapının arka cephesinde, son dönem eki olarak açılmış bir servis giriş kapısı bulunmaktadır. Bu kapı, müştemilata ve avluya açılmaktadır. arka cephenin baktığı sokak ise, dar ve işlek olmayan bir ara sokak görünümündedir.

Yapı, zaman içinde birden fazla müdahale görmüş, dönem ekleri almış ve ilk günkü plan şemasını ve cephe organizasyonunu kaybetmiştir. Yapının restorasyon projesi kapsamında, doğru bir onarım ve yeniden işlevlendirme yapabilmek için, yapının plan şeması, malzeme çeşitliliği ve strüktür teknik ve teknolojileri analiz edilmiştir. Bu analizler, yapının bünyesinde barındırdığı dönemleri deşifre etmekte kullanılacak verileri oluşturmuştur.

Analizlerin yanı sıra, Alaçatı’da, çevre ölçeğinde, karşılaştırmalı çalışma analizleri yapılmıştır. Fiziksel analizlerden ortaya çıkan veriler toplanarak, çevre bazında ve yöresel anlamda yapı karakteristikleri incelenmiştir. Böylelikle, elde edilen bilginin güvenirliği sağlanmıştır. Bu bilgiler, koruma karar ve önceliklerine temel oluşturmuştur.

Fiziksel analizler sonucunda, yapıda, ek mimari elemanlar saptanmıştır. Bu elemanların ek olduğu, kullanılan malzeme ve tekniğin farklılaşmasından anlaşılmaktadır. Bu farklılaşma iki türlü olmaktadır. Birinci tip farklılaşmada, kullanılan malzeme benzer olmakla birlikte, ana yapı taşıyıcı elemanları ile bütünleşmemektedir.

Örneğin, zemin katta yer alan ticari mekanlar arasındaki duvarın, diğer iki duvarla, organik bağlanmaması, ya da merdiven altında yer alan müştemilat mekanının duvarının, ana beden duvarına dayanması. Diğer tip farklılaşma hem malzeme hem de tekniğin değişmesi ile saptanmıştır. Örneğin, üst kattaki çimento sıva, tuğla ve betonarme ile yapılan ekler.

Yapılan analizler sonucunda, yapı bünyesinde üç farklı dönem olduğu izlenmiştir.

Yapının ilk dönemi olarak kabul edilen dönemde, tek katlı olarak inşa edildiği düşünülmektedir. Bunun nedeni, ön cephedeki taş-tuğla cephe kaplaması olarak açıklanabilir. Yapı bünyesinde malzeme ve strüktür ile ilgili olarak, teknik ve çeşitlilik saptaması yapılırken, ön cephe zemin kat taş dokusunun özellikli ve farklı olduğu anlaşılmıştır.

Karşılaştırmalı çalışma sırasında, aynı cephe kaplaması ve aynı cephe organizasyonuna, tek katlı bu yapıda rastlanılmıştır. Özellikle de tek katli yapinin saçak silmeleri restore edilen yapida da, zemin kat ve üst arasinda gözlenmiştir. Bu senaryoya göre, yapının ilk işlevi, depolama türünde olmalıdır. Depolama mekanı ve avludan oluşan yapının ana cephesi, bugün çıkmaz olarak kabul edilebilecek kısa bir ara sokağa açılmaktadır. yine karşılaştırmalı çalışma sırasında, tek katlıdan dönüştürülmüş olma olasılığı çok yüksek, bir başka iki katlı yapıya da rastlanmıştır.

Bir diğer kanıt ise, mekanın avluya açılan kapısının, bugün üst kata çıkan merdiven ile çakışması ve kapının boyutlarının, bir yaşama ya da ticaret mekanı boyutlarına göre oldukça küçük olmasıdır.

Üç tarafı sokak olan yapının, ilk inşa edildiği günden itibaren, bu üç sokak ile olan fiziksel ilişkisi sağlanmıştır. Ön cephe ile kütle, sokağa tamamen açılırken, diğer iki kapıdan ise, avlu bağlantıları kurulmuştur. Ana kütle ile de, yukardan tanımlanan küçük kapı ile, avlu bağlantısı sağlanmıştır. Restorasyon aşamasından yapının bu özellikleri onarılarak tamamen korunmuştur.

İkinci dönem olarak kabul edilen süreçte, büyük olasılıkla, yapıda fonksiyon değişikliği olmuştur. Depolama işlevinden, “ticaret+konut” işlevine geçiş yapılmıştır. Depo mekanı olarak kullanılan mekan, bir duvar ile iki ayrı mekana bölünmüştür. Bu duvarın bir dönem eki olduğu, diğer ana beden duvarları ile organik bir birleşime sahip olmamasından anlaşılmaktadır. Bu iki mekan arasında herhangi bir geçit bırakılmamıştır. Oysa, Alaçatı’da yapılan karşılaştırmalı plan tipolojileri çalışmasında, zemin katta ticari işleve sahip mekanların mutlaka birbirleri ile ilişkisi bulunmaktadır. Özellikle bu mekanlardan büyük ve ocaklı olanı imalathane, diğeri ise satış birimi olarak kullanılmaktadır. Bu yapıdaki büyük mekanda da, tanımlandığı gibi bir ocak saptanmıştır. Ancak bu ocağın bacası bulunmamaktadır. Bu durumda, ocak sadece basit pişirme işlevi için kullanılabilir niteliktedir. Bu dönemde bu mekan, kahvehane olarak kullanılmıştır. Bir Alaçatı karakteristiği olan “zemin katta ticaret+üst katta konut” şeması, yapıya, badadi bir üst kat eklenmesiyle oluşmuştur.

Yapının ikinci döneminde, avluya eklenen ve yapının avlu duvarına bitişik, üst terasa çıkan bir merdiven ile, üst kat kullanımı sağlanmıştır. Bu merdiveni taşıyabilmek için, müştemilat olarak kullanılan ve kemerli bir girişi bulunan mekanın duvarı yaklaşık 70 cm ötelenmiştir. Bu durum, ilk müştemilat hattından kalan duvar parçası ve üzerinde izlenen kemer başlangıç izinden anlaşılmaktadır.

Merdiven, 15 basamak ile, tek kollu bir biçimde, ana beden duvarına dayanacak biçimde yapılmıştır. Üst kat plan organizasyonu orta sofalı olarak tanımlanabilecek olan yapıda, orta sofanın, terasa (hayat) açılan kapısına denk gelecek biçimde avluya konumlanmıştır. Ancak bu durumda, ilk basamak, zemin kattaki ana mekanın avluya açılan kapısının ortasına denk gelmektedir. Ancak bu tür uygulamalar, Alaçatı’da, dar parsellerde, sık sık gözlenmektedir.

Merdiven ile, üst katta açık bir terasa (hayat) ulaşılmaktadır. Teras, yapının arka cephesinin açıldığı dar sokaktan alçak bir parapet duvarla ayrılmış durumdadır. Terasa, atipik olarak iki kapı açılmaktadır. Bu kapılardan biri, orta sofaya ulaşan kapıdır. Diğer kapı ise, ana mutfak mekanına ulaşan kapıdır.

Orta sofadan, asimetrik bir ana yaşama mekanına geçilmektedir. Ana kapıdan girişte ulaşılan mekanın tamamı orta sofa değildir. Orta sofa, bir oda ile, kareye yakın bir dikdörtgen biçimini almıştır. Orta sofadan mutfağa da bir geçiş verilmiştir. Mutfak mekanı, hacimsel olarak, az rastlanır bir boyuttadır. Mutfaktan, ayrıca başka bir mekana da geçilmektedir. İkinci dönem ekleri sonucunda, başlangıçta tek katlı bir depo olan yapı, iki katlı yöresel bir konut haline dönüşmüştür.

Buradaki mekansal organizasyon da, en az ilk dönemki kadar akışkandır. Özellikle üst katta, yaşama mekanlarının birbirleri ile ilişkileri son derece esnek kurulmuş ve her mekanın, birbiri içine akması sağlanmıştır. Bu noktada, avlu bir toplama ve dağıtma alanı olarak çalışmıştır. Teras ise, sosyal avlu mekanı ile görsel bağlantı kuran, yarı özel bir yarı açık mekan konumundadır. Teras (yapının hayat mekanı da denebilir), üst kattaki ana yaşam birimidir. Bu nedenle, üst kattaki ana mutfak ile son derece sıkı bir biçimde ilişkilendirilmiştir. Ancak, bu dönemde, özgün zemin kat mekanı, iki mekana bölündükten sonra, küçük mekan ile, merdiven altında oluşturulan müştemilat arasındaki kapı, kapatılmıştır. Böylece o küçük mekanın avlu ile bağlantısı koparılmıştır. Bu da, o mekanın, ticari kullanımı sırasında, yapının özel yaşama mekanları ile ilşkilenmesinin istenmediğini gösterir.

Son dönem olarak tanımlanan dönem, bünyesinde, geç dönem eklerini barındırmaktadır. Bu ekler, yaşam koşullarının ve konforunun değişmesine paralel olarak, yakın zamanda yapılan müdahaleler olarak tanımlanabilir. Barınma ihtiyacından kaynaklı olarak, terasın üzeri kapatılmış ve bu yeni kapalı mekan yaklaşık 1.00 m genişletilmiştir. Yine terasa, küçük bir duş-wc eklenmiştir. Yan parsele bitişik nizam olan yapı, komşu parselde mevcut yapının ana beden duvarına yaslanmakta olduğu anlaşılmaktadır. Mevcut kemer ve duvar, terası genişletmek amacıyla ileri ötelenince, komşu parseldeki ana beden duvarında ileri derecede strüktürel deformasyon oluşmuştur. Hem bu deformasyonu önlemek hem de terası taşıtmak amacıyla, taş bir kemer örülmüştür. Bu arada, teras kapalı mekana dönüştüğü için, sofa kapısı kullanımı zorlaşmıştır. Bunu rahatlatmak amacıyla, merdiven, yeni örülen kemer aksında, döndürülerek, “L” biçimini almıştır. Böylece yapı, bugünkü şeklini almıştır.

Restorasyon sonrasında, yapı, konut olarak kullanılmak üzere düzenlenmiştir. Hem yapının, korunması gerekli bir kültür varlığı olarak yaşamını sürdürebilmesi, hem de bugünkü konfor koşullarına uygun yaşam mekanları yaratabilmek için, detaylı analiz, belgeleme ve restitüsyon çalışması yapılmıştır. Hem koruma önceliklerini ve kararlarını oluştururken, hem de onarım ve kullanım projesi hazırlanırken, restitüsyon projesi kapsamında ortaya çıkan yapı ile ilgili bilgi, veri tabanı oluşturmuştur.

Temel koruma öncelikleri ve kararlarından ilki, yapının dönemlerinin yansıması olan her nitelikli ek ya da müdahalenin korunması olmuştur. Yukarda tanımlanan üç döneme ait, kapatılmış/örülmüş ya da yok olmuş mimari elemanların (kapı, pencere, bezeme, vs) yeniden kullanıma dahil edilmesi sağlanmıştır. Böylece yapının sahip olduğu mekansal akışkanlık ve mimari karakteristikler vurgulanmıştır.

Bina restore edilirken, bu mekansal zenginlik, pozitif bir girdi olarak değerlendirilmiş, ana yaşam mekanlarının görsel ve fiziksel bağlantısı kurgulanmıştır. Bugünkü konut kullanımında da, mekanların birbirleri ile ilişkilendirilmesi, teras’ın “hayat” fonksiyonunu geri kazanması, avlunun toplayıcı ve dağıtıcı ana mekan olarak kalması ve zemin kat mekanlarının ana yaşama mekanları olarak konuta dahil edilmesi sağlanmıştır.

Genel olarak, bina tüm orijinal mimari unsurları korunarak restore edilmiştir. Binanın gabari ve boyutlarında, kapı, pencere, cephe kaplamaları, özgün planında değişiklik yapılmamıştır.

Binanın malzeme yıpranması nedeniyle teknik olarak son aşamaya gelmiş ömrü en az yeni bir 50 yıl için uzatılmıştır.

Binada sağlamlaştırma amacıyla müdahaleler yapılmıştır:

Restore edilemeden önce bina oldukça yıpranmış durumdaydı. Yöre taşı kullanılarak yapılan inşaatın, bu yumuşak ve ufalanan taşın özelliği nedeniyle yıpranma hızlı olmuştu. Moloz taş yığma duvarlar taşıma özelliklerini büyük ölçüde yitirmiş durumdaydı. Yığma taş duvarların büyük bölümü yeni yöresel malzeme kullanılarak yeniden inşa edilmiştir.

Binanın 1. kat döşemelerinde, çatısında, bağdadi üst kat duvarlarında ve pencere kapı doğramalarında kullanılan ahşaplar çürümüş ve görev yapamaz duruma gelmişti. Binada ahşap kullanılarak imal edilen yeni ve nitelikli kereste ile değiştirilmiştir.

Binanın özgün kesme taş ön cephe duvarı (Sabahçı Sokak üzerindeki) korunmuş arkasındaki moloz taş duvar onarılarak sağlamlaştırılmıştır. Bu cephedeki özgün horasan harçlı kesme taş (15 cm kalınlıkta) + ince tuğla kompozit duvar dokusu onarılmış, sonradan ilave edilmiş Elektrik panosu ve kablolar kaldırılmıştır. Bu cephede yer alan pencereler mevcuda uygun olarak düzenlenmiştir.

Binanın zemin katında iki bölümü ayıran (sonradan ilave edilmiş) ve zemin katı avludan ayıran, müştemilat bölümünü arka sokaktan ve avludan ayıran duvarlar (taşıma özelliklerini kaybettiklerinden ve fazlasıyla yıpranmış olduklarından) tamamen ve kısmen kaldırılmış ve yeniden aynı yerlerine inşa edilerek veya onarılarak korunmuştur. Bu duvarların yeni taş yüzeyleri sıvanmamıştır.

İç avluda yer alan komşu bina duvarını payandalayan kemerli taş duvar korunmuştur.

Binanın komşu parsel sınırında yer alan, yıkılma tehlikesi olan taş duvarın onarımı bu parsel sahibi ile birlikte sağlamlaştırılması komşu ile mutabakat sağlanamadığından, teras altı bölümünde 2 kat yüksekliğinde betonarme perde istinatlanmıştır. Avlu bölümünde ise doku aynen korunmuş ve duvar yüzeyi özel sağlamlaştırıcı sıva ile sıvanmış ve boyanmıştır.

Halihazırda ahşap kadron ve tahtalarla inşa edilmiş (sonradan ilave edilmiş) 1. kat döşemesi, binanın stabilitesi, depreme karşı dayanıklılığını arttırmak üzere betonarme döşeme olarak yeniden inşa edilmiştir.

Müştemilat Bölümü üzerindeki b.a. döşeme sökülerek yeniden inşa edilmiştir. Bu bölümde sonradan ilave edilmiş, banyo, WC ve mutfak vb mekanlar iptal edilmiştir. Bu bölümün yeniden inşa edilecek betonarme döşemesi mevcut (korunan) kemerli taş duvara kadar uzatılmış ve bu bölüm üst teras olarak düzenlenmiştir.

Üst terasın üstü ahşap sundurma + oluklu kiremit olarak örtülmüştür. Arka sokağa bakan moloz taş duvar ve avluya bakan kemerli taş duvar, üst teras kotundan 60 cm yükseklikte parapet olarak yeniden inşa edilmiştir.

Arka sokağa açılan kapı ve pencere korunmuş, iç avluda hava sirkülasyonu oluşturacak şekilde, yöredeki ve binadaki örneklerine uygun şekilde işlemeli soğuk demir korkuluk olarak yeniden imal edilmiştir.

Üst kata çıkış merdiveni aynı yerinde betonarme olarak yeniden inşa edilmiştir. Merdivenin basmak ve rıhtları doğal taş kaplanmıştır. Merdiven parapeti (korkuluğu) üst kısmında betonarme perde olarak inşa edilmiş ve her iki yüzü orijinaline uygun mala perdahlı sıva yapılmış akrilik esaslı boya ile boyanmıştır. Parapet üstüne doğal taş (basamaklarla aynı) kaplama yapılmıştır. Merdivenin düz alt kısmında ise orijinaline uygun olarak parapet (kokuluk) yapılmamıştır.

Merdiven altında üzeri kapalı iç avludan ulaşılan tuvalet olarak düzenlenmiş, daha alt bölümüne avludan kapı ile ulaşılan ısıtma kazanı, yakıt tankı ve termosifon yerleştirilmiştir.

Binanın avlu giriş kapısı özgünlüğü korunarak tamamen onarılmış, ahşap kapı orijinaline uygun olarak yeniden imal edilmiştir. Kapı üzerindeki soğuk demir motifli pano yeniden orijinaline uygun olarak korunmuştur.

İç avlu döşemesi eskitilmiş yüzeyli ve değişik boyutlarda traverten karolarla kaplanmıştır. İç avluda komşu duvarına paralel şekilde varolan çiçeklik taş bordür ile sınırlanmış ve varolan asma ve yasemin korunmuştur.

Mutfak olarak düzenlenmiş kısımdan müştemilat bölümüne geçiş sağlayan mevcut taş söveli kemerli (örülerek kapatılmış) kapı açılmış ve onarılarak eski işlevi kazandırılmıştır.

Yaşama bölümünde iç avluya açılan ve sonradan kapatılmış olan taş söveli kapı yeniden açılmış, taş söveleri onarılmış ve masif ahşap tablalı camlı ahşap (tik) kapı kanadı takılarak yeniden işlev kazandırılmıştır.

Binanın zemin katını ikiye ayıran ve sonradan örülmüş, taşıma vasfını yitirmiş moloz taş duvar kaldırılmıştır. Eskiden kahve olarak kullanılmış bölüm yaşama bölümü şeklinde, diğer bölüm ise Mutfak olarak düzenlenmiştir ve ilk dönemindeki gibi tek bir mekana dönüştürülmüştür.

Binanın kapı ve pencerelerinde yer alan taş söveler aynen ve onarılarak korunmuştur.

Zemin kat ve 1. kat tavan döşemeleri 18 cm kalınlıkta B.A. döşeme olarak inşa edilmiştir. Döşeme duvarlara gömülen hatıllara bağlanmıştır.

Üst Kat ahşap çatkılı bağdadi dış duvarlar taşıma özelliği kalmadığından kaldırılmış ve düşey delikli taşıyıcı tuğla olarak yeniden inşa edilmiştir.

Kat dış ve iç duvar yüzeyleri, orijinaline yakın nitelikte mala perdahlı sıva ile sıvanmış ve boyanmıştır.

Tüm İç ve dış kapı ile pencereler mevcutlarla aynı ölçülerde ve detaylarda olmak üzere yeniden imal edilmiştir. Dış kapı ve pencerelerde tik (İrokko) cinsi sert ağaç kullanılmış açık mavi renkte cilalanmıştır. İç kapılarda ladin kullanılmıştır. İç kapılar boyanmıştır.

Zemin kat döşeme kotu, sokak ve iç avlu geçişlerini rahatlatmak amacıyla mevcuda göre 20 cm düşürülmüştür. Bu işlem sırasında, döşeme temel alt kotuna kadar kazılarak su yalıtımı yapılmıştır ve duvarların nemlenmesini önlemek için gerekli önlemler alınmıştır.

Binanın çatısı mevcut çatının aynısı olarak, ahşap oturtma çatı olarak yeniden inşa edilmiştir. Çatı örtüsü olarak eskitilmiş görünümlü yeni oluklu kiremit kullanılmıştır. Çatı makasları alt yüzleri mevcutları ile uyumlu şekilde profillendirilmiş tahtalarla kaplanmıştır. Tavan kaplaması üzerine taşyünü ısı izolasyonu serilmiştir.

Üst kat Döşeme kaplamalarında ahşap parke ve ıslak hacimlerde seramik kullanılmıştır. Üst teras döşeme kaplaması olarak eskitilmiş yüzeyli ve değişik boyutlarda traverten karolar kullanılmıştır. Parapet duvarları üzerleri yerinde dökme taş kaplanmıştır.

Böylece, kişisel gereksinimlere cevap verecek şekilde, Alaçatı yerleşimi mimari dokusuna uyumu zedelemeyen, binanın tüm özgün ve mevcut dış görünüşleri aynen korunarak bir Alaçatı taş evinin daha ömrü uzatılmıştır.